Lily Drone, “dünyanın ilk fırlat-çek dronu. Herkesin sinematik görüntüler oluşturmasına olanak tanır. Lily su geçirmezdir, ultra taşınabilirdir ve çarpıcı HD fotoğraflar ve videolar çeker” şeklinde dünyaya tanıtıldı.
Lily Drone, Eylül 2013’te, Berkeley’in robotik laboratuvarında başlayan ve ilk prototipini Raspberry Pi ve Arduino kullanarak hayata geçiren, 2014 yılında yatırım desteği alan bir projedir.
Lily’nin diğer rakiplerinden en büyük farkı, sensörleri sayesinde siz başka işlerle uğraşıyorken dahi sizi pilotsuz olarak takip edebilmesi ve çekim yapabilmesi. Lily’nin diğer rakiplerinden en büyük farkı, sensörleri sayesinde siz başka işlerle uğraşıyorken dahi sizi kumandasız olarak çekebiliyor olması. Kısacası Lily’i siz uçuşa geçirdikten sonra, elinizde tuttuğunuz ve Lily’i kontrol ettiğiniz kumanda aynı zamanda bir verici sensör, Lily’nin alıcılarıyla haberleşen bu kumanda Lilly’nin ardından uçarak onu takip etmesini ve kamerayla onu çekebilmesini sağlıyor, dediler…
Lily 2015 yılında kitle fonlaması sitesi Indiegogo’da çok fazla ön plana çıktı ve ön siparişlerde 34 milyon dolar topladı. Tanıtım videosu, havaya fırlatıldığında havalanan ve nesnelerin etrafında gezinebilen şık bir drone gösterdi (o sırada hiçbir dronun yapamadığı bir şey)
Wall Street Journal, Lily’yi “hayatınızı değiştirecek” ürünler listesine koydu ve drone’nun kurucu ortakları Fortune’un “30 Under 30” listesinde yer aldı.
(Kickstarter ve Indiegogo kampanyalarını çok dikkatli incelemek ve yakından takip etmek gerekir, çünkü drone’ların söz verilen şekilde üretime geçeceğinin garantisi yoktur veya çok azdır.)
Tabii ki, Lily bunun bir ders kitabı örneği…
Bir dizi gecikme ve yüzlerce kızgın müşteriden sonra, Lily’nin yaratıcıları sonunda üretimi finanse edemeyeceklerini kabul ettiler ve destekçilere geri ödeme yapacaklarını söylediler.
Ocak 2017’de, halka arz için başvuruda bulunan Mota Group, Lily markasını satın aldı.
Drone sektöründeki birçok kişi, başka bir şirketin böylesine kararmış bir ismi satın almasının garip bir seçim olduğunu düşündü. Mota, 30 dolarlık keyifli bir oyuncak drone olan Jet Jat Nano’nun arkasındaki şirket. Kurulumu kolaydır ve bu kadar düşük bir fiyat noktasında yanlış gitmesi zor. Ancak yine de kimse bu durumu mantık çerçevesinde bağdaştıramadı.
Mota, Lily’nin Ekim ayında yeniden lansmanını duyurdu, ancak orijinal tasarımların en abartılı iki özelliği olmadan piyasaya sürüldü: su geçirmez olmayacak ve havaya fırlatıldıktan sonra uçma kabiliyetine sahip olmayacak. Bu tam olarak şaşırtıcı değil – multi milyar dolarlık drone devi DJI bile böyle bir başarıya ulaşamadı. (DJI Tello‘da sadece havaya fırlatıldığında uçma özelliği var)
Orijinal Lily Robotik Projesine ne oldu?
Orijinal Lily drone, ne yazık ki başarılı olamayan bir kitle fonlaması projesi olarak tarihe geçti. Mota Group, Lily’nin varlıklarını satın aldı ve bu drone’u Lily’nin üzerinde durduğu temele dayanarak yarattı: Basitlik, İşlev ve Fark Yaratmak. Fonksiyonları da önemli ölçüde geliştirdi.
Mota Grup kimdir?
Mota Group, merkezi San Jose, California’da bulunan bir Amerikan şirketidir. 2003’ten beri (DJI gibi büyük oyunculardan bile çok önce) işin içinde. Drone ve robotik endüstrisi temeline sahip. En son ve en güvenli teknolojiyi ürüne tam olarak entegre etmek ve endüstrinin güvenebileceği bir ürün sunmak için çalışıyorlar.
Lily drone bir RC vericisi ile gelmiyor. Her şey telefonunuzdaki bir uygulama tarafından kontrol edilir.
Şahsen ben bir RC vericisi ile uçmayı tercih ederim. RC vericisi (kumanda) pilotajda daha fazla hassasiyet sağlar (küçük bir ekranda hareket eden şişman başparmak yok!) ve tipik olarak pilotun Wi-Fi üzerinden sadece bir telefon bağlantısından daha uzak mesafelere uçmasını sağlar.
Her zaman kullanma kılavuzunu okuyun ve uçuş öncesi kontrol listenizi gözden geçirin. Bir dronun başarılı olması için üreticinin ayrıntılara aşırı dikkat etmesi gerekiyor.
Drone’lar doğası gereği tehlikelidir. Bir çarpışma durumunda insanları ciddi şekilde yaralama potansiyeline sahip dönen bıçakları olan uçan bir robottur. Drone üreticilerinin, kullanıcıların basit ve gereksiz hatalar yapmasını önlemek için her türlü çabayı göstermeleri gerekiyor.
Tüketici, ucuza aldığı dronu dikkat eksikliğinden dolayı kaybedince pek sıkıntı yaşamaz, ancak profesyonel dronlar için aynı şeyi söylemek mümkün değil.
DJI’nin son yıllardaki başarısının çoğu, ürünlerinin “basit ve gereksiz hata geçirmez” olma yeteneğidir. Ürünleri, pilotların onları çarpmasını oldukça zorlaştıran yedeklilik ve güvenlik özelliklerine (otomatik kilitlenen pervaneler, coğrafi sınır belirleme ve agresif uygulama içi bildirimler) sahiptir ancak DJI ürünleri bile kaza konusunda garanti vermez.
Fiyatı 700 dolar olan bir drone için, Lily’nin tercih edilebilir ve satın alınabilir olması pek mümkün görünmüyor. Hem daha fazla iyileştirmelere ihtiyacı var hem de satış fiyatının azaltılmasına…